-
1 bir yana bırakmak
v. put up -
2 gururunu bir yana bırakmak
to swallow one's pride -
3 bırakmak
bırakmak lassen; loslassen; gehen lassen; Angelegenheit dabei belassen; Bart wachsen lassen; Frau sich scheiden lassen von; Gewinn abwerfen; z.B. Kinder verlassen; Schüler sitzenbleiben lassen; Spur, Vermögen hinterlassen; Tätigkeit aufgeben; Tier freilassen; (unterwegs) sich von jemandem trennen; Politur, Furnier sich ablösen, abblättern; (-i –e) jemandem etwas überlassen; Sache, Person jemandem anvertrauen; etwas um eine Woche verschieben;b-ni (arabayla) eve usw bırakmak jemanden nach Hause usw begleiten (fahren);-i aç bırakmak jemanden hungern lassen;elden bırakmak aus der Hand legen;içeri bırakmak hineinlassen;b-ne bş-i … liraya bırakmak jemandem etwas für … Lira lassen;sigarayı bırakmak das Rauchen aufgeben;-i bir yana bırakmak beiseite legen; fig absehen von;bırak! gib nichts drauf!; lass (ihn/sie nur machen)! -
4 bırakmak
опуска́ть оставля́ть пуска́ть* * *1) -i броса́ть, оставля́ть тж. перен. покида́тьaç bırakmak — оставля́ть голо́дным
bir yana bırakmak — оста́вить, отбро́сить
karısını bırakmak — оста́вить жену́, разводи́ться
leke bırakmak — поста́вить пятно́
sigarayı bırakmak — бро́сить кури́ть
2) -i, -e класть, ста́витьçantasını masanın üzerine bıraktı — он бро́сил су́мку на стол
mektubu postaya bırakmak — сдать письмо́ на по́чту
3) -i, -e откла́дывать, переноси́тьseyahatı haftaya bıraktık — мы отложи́ли путеше́ствие на неде́лю
4) -i пуска́ть, отпуска́тьiçeri bırakmak — впуска́ть
serbest bırakmak — вы́пустить на свобо́ду, освободи́ть
5) -i, -e отпуска́ть, отра́щивать (усы, бороду)6) -i, -e разреша́ть, не препя́тствоватьbırakın ben gideyim — разреши́те, я пойду́
bu işi bana bırakın — предоста́вьте э́то де́ло мне
7) -i разг. подвози́ть, подбра́сывать8) -i оставля́ть на второ́й год в шко́ле9) отстава́ть, откле́иватьсяmasanın kaplaması bırakmış — покры́тие стола́ откле́илось
См. также в других словарях:
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesmek — i, er 1) Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak İpi kesmek. 2) Dibinden ayırmak Ağaçları kesmek. Dalları kesmek. 3) Düzgün parçalara ayırmak Eti kesmek. Patatesi kesmek. 4) Kesici bir araçla yaralamak Nasıl sol… … Çağatay Osmanlı Sözlük